Kolajen İle Cilt Sağlığı Arasında Nasıl Bir İlişki Var?
Gençlik ve güzellik geçici derdi büyüklerimiz. Yaşlanmayı görsel olarak durduran ya da tersine çeviren teknolojinin henüz keşfedilmediği zamanlardı. Yaşam döngüsünün en değerli, en cazip, en dinamik durağıdır gençlik. Ne yazık ki orada sonsuza dek bekleme şansımız yok. Yolculuk devam ediyor. “Bekleme yapmayın” diyenlerin sesini anti aging uygulamalarıyla kısıyoruz. En büyük silahımız ise kolajen. Kolajeni güzelleştirici proteinler olarak adlandırsak yeridir. Ancak o zaman konu direk kapanır. Ben size kolajenin cilt sağlığımız ve vücut bütünlüğümüz için ne kadar önemli olduğunu anlatmak istiyorum. Gençliğinizi ve güzelliğinizi yaşam yolculuğunuz süresince bedeninizde taşımak istiyorsanız kolajen ile cilt sağlığı arasındaki ilişkiyi çok iyi kavramanız gerekiyor. Özellikle son yıllarda dilimizden hiç düşürmediğimiz kolajen hakkında tam olarak ne biliyoruz? Kolajen takviyeleri konusunda yeterince bilinçli miyiz? Bu soruların cevabını yazının devamında bulabilirsiniz.
Kolajen Nedir?
Kolajen vücudumuzda doğal olarak var olan bir protein. Cilt dışında; kemiklerde, kaslarda, kıkırdakta, tendonlarda bulunuyor. Kolajeni vücudun tüm bağ dokusunun yapı taşı olarak adlandırabiliriz.
Kolajen Cilt Kalitesi İçin Neden Çok Önemli?
Cildin bağ dokudan oluşan dermiş tabakası gücünü ve dayanıklılığını kolajenden alıyor. Zira dermis tabakasının %80’i kolajenden oluşuyor. Ana görevi cilde esneklik sağlamak. Ancak ne yazık ki vücudumuzda doğal olarak bulunan kolajen seviyesi 20’li yaşlardan itibaren azalmaya başlıyor. Yaşlanmayla kolajen arasında ters orantılı bir ilişki var. Yani siz yaş aldıkça kolajen düşüşe geçiyor. Vücuttaki kolajen miktarının azalması yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak gündeme gelse de kolajenin azalma hızını etkileyen başka faktörler de var. Kötü beslenme, stres, çevresel faktörler, sigara, homonal değişimler kolajen kaybını tetikliyor. Ciltte kolajen miktarının azalması; cildin elastikiyetini kaybetmesi, yani dayanıklılığını yitirmesi anlamını taşır. Cilt kurumaya, incelmeye ve hassaslaşmaya başlar. Kırışıklık ve çizgi oluşumu, gevşeme ve sarkma problemleri gibi yaşlanmanın beklenen görsel yan etkileri kolajen kaybının birer sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kolajen, cilt kalitesi için neden çok önemli diye soranlara cevabım kısaca şu olacaktır: Kolajen çok önemlidir çünkü cilt sağlığı, gücünü kolajenden alır.
Kolajenine Sahip Çıkan Genç Kalır
Yaşlanma sürecinin tamamen durdurulamasa da yavaşlatılabilir olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Kolajen seviyesinin hızla azalmasını önlemek için bireysel olarak alabileceğiniz tedbirler var. İşte bunlardan bazıları:
- Kolajen üretiminde rol oynayan doğal besinlere sofranızda yer açın.
- Sigarayı bırakın. Sigara, cildin bir numaralı düşmanıdır. Yaşlanma etkilerini hızlandırır.
- Doğru bir cilt bakımıyla, cildinizi dışarıdan destekleyin.
- Mutlaka güneş koruyucu krem kullanın.
- Besinlerden yeterince alamadığınız ihtiyacınız olan vitaminleri takviye edin.
- Lazer, PRP ve mezoterapi gibi uygulamalar kolajen üretimini uyarırlar. Cildin güçlendirilmesi ve yenilenmesinde etkililerdir. Doktorunuz uygun gördüğü takdirde, kolajen üretimini desteklemek için bu tedavilerden gönül rahatlığıyla faydalanabilirsiniz.
Kolajen Takviyeleri İşe Yarıyor Mu?
Piyasada kolajen üretimini artırdığı iddiasıyla satışa sunulan birçok ürün var. Kolajen takviyesi kullanmak adeta bir moda akımı haline geldi. Kahve içmeden güne başlayamayanlar kervanına kolajen takviyesi almadan günü bitiremeyenler eklendi. Peki gerçekten işe yarıyor mu? Kolajen takviyelerinin ne kadar etkili olduğu konusunda yeterli bir bilimsel araştırma ya da veri bulunmuyor. Bu konuda olumlu geri bildirimler var. Daha çok araştırma sonucuna ihtiyaç duyulan bu konu hakkında şunu söyleyebilirim; kolajen takviyeleri bilinçsizce kullanılmamalı, öncesinde mutlaka doktora danışılmalıdır. Zira, öncelikle sizin için hangi tip kolajenin uygun olduğunun tespit edilmesi, sonrasında ise bu ürünleri kullanmanızın sağlığınız açısından herhangi bir sakıncası olup olmadığının anlaşılması gerekiyor.