Göz Altı Işık Dolgusu Hakkında Bilmek İsteyecekleriniz

Göz çevresinde oluşan; kırışıklık morluk, torbalanma, sarkma gibi problemler; yorgun, mutsuz ve olduğunuzdan daha yaşlı bir yüz ifadesi oluştururlar. Göz çevresine yönelik; ameliyatlı veya ameliyatsız bir takım estetik müdahalelerle, daha canlı ve dinamik bir görünüme kavuşmanız mümkün. Sene başında FDA tarafından onaylanan ve ameliyatsız bir çözüm seçeneği olması sebebiyle de hızla popüler hale gelen göz altı ışık dolgusu prosedürü; çeşitli kozmetik yöntemlerle kapatılamayan göz altı morluklarının ve yorgun görünümün görsel olarak iyileştirilmesinde etkili bir yöntem. Ancak ne popüler olması ne de başarılı sonuçlar sunması herkese uygulanabileceği anlamını taşımıyor. Göz altı dolgusu düşünmeden önce bilmeniz gerekenleri yazının devamında okuyabilirsiniz.
Göz Altı Işık Dolgusu Nedir? Nasıl Uygulanır?
Göz altı ışık dolgusu, göz çevresinde oluşan; morlukların, koyu halkaların, çökkün görünümün düzeltilmesinde uygulanan bir işlem. Dolgu içeriğinde; hyalüronik asit, vitamin, mineral, amino asit gibi hücre yenilemesini sağlayan maddeler bulunuyor. İşlem sonrası hastanede yatışı gerektirmeyen; etkili, hızlı ve ameliyatsız bir tedavi seçeneği. Yaklaşık 18 ay kalıcılık etkisini devam ettirebilir.
Göz Altı Işık Dolgusunun Avantajları Nelerdir?
- Ameliyatsız bir tedavi seçeneği olması
- Ağrısız bir işlem olması
- İşlem sonrası sonuçların fark edilir olması
- Yan etki ve komplikasyon riskinin düşük olması
Göz Altı Işık Dolgusu Riskli Bir İşlem Mi?
Söz konusu göz çevresi olunca, yakın çevreye yapılan müdahaleler en çok şu soruyu gündeme getiriyor: Körlük yapar mı? Bu işlemin doğru uygulandığı takdirde görme fonksiyonuna zarar verme olasılığı pek yoktur. Ancak yanlış enjeksiyon seçimi, uygulama esnasında yapılan hatalar veya hastanın prosedür için uygun aday olmaması bazı sorunları gündeme getirebilir.
- Şişlik: İşlem sonrası hafif düzeyde seyreden şişlikler meydana gelmesi olağan ve beklenen bir tablodur. Ancak kısa sürmesi gereken bu durum bazen uzun bir zaman dilimine yayılabilir bazen de kalıcı hale gelebilir. Elastikiyet kaybı sebebiyle ciltte su tutma eğilimi artar. Buna bağlı şişkinlik veya sarkma gibi şikayetleri olan kişilere göz altı ışık dolgusu prosedürü uygulanmamalıdır.
- Dolgunun kayması: Dolgu maddesinin yer değiştirmesi, enjekte edilen alanlardaki hareketlilikle ilgili olduğu kadar hatalı bir uygulamanın sonucu da olabilir.
- Damar Tıkanıklığı: Enjeksiyonun yanlışlıkla bir artere denk gelmesi sonucu ortaya çıkabilecek en ciddi komplikasyonlardan biridir. Uygulanan dolgu malzemesinin hemen çözülmesi gerekir. Aksi takdirde ciltte doku ölümlerine varana kadar sıkıntılı durumlara yol açabilir. Bu sebeple bu uygulama sadece işinin ehli estetik cerrahlar tarafından gerçekleştirilmelidir.
Göz Altı Işık Dolgusu Herkes İçin Uygun Bir Seçenek Mi?
Estetik prosedürler için bana başvuran hastalarımın ortak beklentileri genelde şu şekildedir:
- İşlem esnasında acı çekmemek
- İşlem sonrası gündelik yaşama bir an evvel dönebilmek
- İşleme bağlı yara izlerinin göz önünde olmayacak şekilde planlanması
- İşlem sonucunu mümkün olan en kısa zamanda hatta o anda gözlemleyebilmek
- Kalıcılık etkisinin bir ömür sürmesi bazen de sürmemesi
- Hayalindeki resme uygun bir sonuç elde etmek
Bu beklentilerin birçoğunun çıktığı tek bir yol vardır. O da ameliyatsız estetik uygulamalar. Ancak ister cerrahi olsun ister ameliyatsız her prosedür herkes için uygun değildir. Bunun pek çok sebebi olabilir. Sağlık koşullarınız her zaman önceliklidir. Talep ve beklentilerin olası sonuçlarla örtüşmeyeceğinin öngörülmesi, ihtiyaçların minimal dokunuşlarla giderilemeyecek boyutta olması ve benzeri faktörler uygulama tekniği konusunda belirleyici olurlar. Göz altı ışık dolgusu için uygun bir aday olup olmadığınız konusunda en doğru yönlendirmeyi alacağınız kişi doktorunuzdur.