El Dolgusu İle El Gençleştirme
Yüz, boyun ve dekolte yaşımızı en çok ele veren bölgeler. Yaşlanmanın görsel sonuçlarıyla mücadele ederken en çok bu alanlara odaklanıyoruz. Medikal estetik dünyasındaki çok çeşitlilik, görsel güzellik anlayışının sınırlarını her geçen gün biraz daha genişletiyor. Bakımlı, biçimli ve sağlıklı ellere sahip olmak kadınlar için her dönem önemli olmuştur. El bakımı son yıllara kadar geçici etkileri olan koruyucu tedbirlerle sağlanıyorken; günümüzde el gençleştirme kapsamında uygulanan birçok farklı prosedürle daha kalıcı ve estetik sonuçlar elde edilebiliyor. Son dönemin gözde uygulamalarından biri olan el dolgusu prosedürü de bunlardan bir tanesi.
Yüz Gerdirmeden El Dolgusuna Nasıl Geçtik?*
Estetik Cerrahi Müdahale Görmüş Bireyler Üzerine Yapılan Bir Alan Araştırması isimli çalışmada; rekonstrüktif cerrahinin 1. ve 2. Dünya savaşı sırasında gelişmeye başladığı belirtiliyor. Savaş sırasında yaralılara yapılan müdahalelerin bunda etkili olduğu söyleniyor. Kaza, hastalık, yaralanma sonucunda oluşan deformasyonların düzeltilmesi için gerçekleştirdiğimiz ameliyatları rekonstrüktif olarak nitelendiriyoruz. Güzellik kaygısıyla gerçekleştirilen operasyonlar ise estetik cerrahi çatısı altında toplanıyor. Araştırmada yer alan bilgilere göre kayıtlarda yer alan;
– İlk yüz gerdirme operasyonunun yapıldığı tarih 1901
– İlk yağ aldırma tarihi 1974
– İlk meme büyütme müdahalesi de ikinci dünya savaşı sonrası dönemde gerçekleştirilmiş
Kısacası daha güzel görünme arzusuyla yapılan müdahaleler oldukça eski tarihlere dayanıyor. Teknolojideki akıl almaz gelişmeler sadece estetik cerrahiyi değil medikal estetiği de yükselişe geçiren en önemli etken oldu. Günümüzde estetik dünyası cerrahiyi tek alternatif olmaktan çıkaran; başarısı ve etkinliği kanıtlanmış pek çok tedavi seçeneğiyle dolu. Gençleşme kavramı artık sadece yüz bölgesiyle sınırlı tutulmuyor. Gıdı, boyun ve dekoltenin dahil edilmediği bir yüz gençleştirme prosedürü tek başına bir anlam ifade etmiyor. Yüz kolay; 1901’den bu yana çözümü var. Peki ya eller? Kuruyan, incelen, damar görünümü çoğalmış eller ne olacak? Artık onun da çözümü var. Yaşınızı ele veren son delilleri el dolgusu ile ortadan kaldırıyoruz.
El Dolgusu Nedir? Neden Yapılır?
Eller yaşlanma sürecinden ve dış faktörlerden en çok etkilenen alanlardan bir tanesi. Soğuk hava koşullarından, mevsim geçişlerinden, güneşin zararlı ışınlarından fazlaca zarar görebiliyorlar. Cilt bakım rutinlerimizi uygularken ellerimizi pas geçmememiz ve düzenli olarak nemlendirmemiz gerekiyor. Ancak yaşlanma sürecinde kolajen kaybının da etkisiyle elastikiyetini kaybeden eller; kurumaya, incelmeye, kırışmaya ve damarlanmaya başlıyor ve ne yazık ki en az yüzümüz kadar göz önünde olan ellerimizdeki bu görsel deformasyonlar son derece dikkat çekici olabiliyorlar. El dolgusu; ellerinde hacim kaybı yaşayan ve yaşlanma belirtilerini ellerinde taşıyan kişiler için uygun bir seçenek.
El Dolgusu Nasıl Yapılır?
El dolgusu, hyalüronik asit bazlı dermal dolgu maddesi kullanılarak gerçekleştiriliyor. Uygulama öncesi hastaların işlem esnasında herhangi bir ağrı ya da acı hissetmemeleri için lokal anestezi kremiyle bölgenin uyuşturulması sağlanıyor. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddesi; hacim kaybının ve damarlanmanın yoğun olduğu noktalara enjekte ediliyor. Etki süresi ortalama 1 yıl olan el dolgusu uygulaması sonrası ellerde; daha hacimli, bakımlı, genç ve sağlıklı bir görünüm elde edilebiliyor.
El Dolgusu Uygulaması Sonrası Nelere Dikkat Etmeli?
El dolgusu uygulaması sonrasında ilk 24 saat eller suyla temas ettirilmemelidir. Buna ek olarak yine ilk 24 saat nemlendirici ve benzeri el bakım kremleri kullanılmamalıdır. Sonraki günlerde ellerinizi düzenli olarak nemlendirmeli ve bol su içerek hem cilt sağlığınızı hem de el dolgusu prosedürünün etkinliğini desteklemelisiniz.
